twitter
    Ne mutlu Türküm diyene!

Vince Carter

 

Full Name: Vincent Lamar Carter 

Height: 6' 6" 

Weight:225 lbs. 

Position: Guard/Forward 

Birth Place: Daytona Beach, Florida 

Birthday: Ocak 26, 1977 

College: North Carolina '99 

NBA Team: New Jersey Nets

KONSER SALONUNDAN BASKETBOL ARENASINA 

Vince Carter, 26 Ocak 1977’de Florida Daytona Beach’de dogdu. 9 yasindayken katildigi 12 yas alti eyalet turnuvasinda kisa boyuna ve küçük yasina ragmen dikkatleri üzerine çeken Carter, 13 yasindayken de ilk smacini yapiyordu. Fakat baba Harry’nin Volusia’da bando ve orkestra direktörü olmasi Carter’i da müzige itti. 7 farkli enstrümanla ilgilenen Carter, 1995 yilinda Mainland Lisesini bitirdiginde basketbol ve voleybolculugunun yanında, davul ve saksafon çalarken, okul orkestrasinda bariton solistlikte yapiyordu. Ama Carter, basketbol sahasinda bir maçta 47 sayi baska bir maçta da 17 blok rakamlarini erisip, okulunu da 36 maçta 34 galibiyet ile eyalet sampiyonu yapinca tercihini basketbolden yana kullandi. (Tabi 1981 Drafti ile NBA’e seçilen amcasi Oliver Lee’nin de Carter’in basketbolcü olmasinda büyük katkilari vardi.) Carter, lise’deki son yılında forvet mevkiinde, Ron Mercer ve Shareef Abdul-Rahim’in ardindan Amerikanin en iyi lise oyuncularından biri olarak gösterildi ve yilin en iyi ikinci besine seçildi. 1995 yazında üniversite tercihini, iki yildiz oyuncusu Jerry Stackhouse ve Rasheed Wallace’i NBA’e kaptiran ve yeni bir takim kurmayi amaçlayan ülkenin en iyi basketbol programlarindan ve coachlarindan (Dean Smith) birine sahip North Carolina’dan yana kullandi. Iki yildizini kaybeden UNC üniversitesi yeni iki rookie oyuncu Vince Carter ve Antawn Jamison ile lige basladi. Guard’lar Jeff McInnis ve Dante Calabria, pivot Serge Zwikker ile birlikte iyi bir uyum yakalayan bu genç oyunculardan Carter, ilk yilinda 31 maçta forma giydi. Ilk yilinda hem guard hem de kisa forvet pozisyonlarinda oynayan Carter, 19 kere ilk 5’te sahaya çikarken, 10 maçta skorda çift haneli sayiya ulasti. Fakat maç basina sadece 18 dakika oyunda kalabildi ve 7.5 sayi, 3.8 ribaund, 1.3 asist ortalamalari ile ilk senesini tamamladi. Ayni yil, USA Junior Basketbol takiminin bir üyesi olarak, Atina’da düzenlenen dünya sampiyonasinda 7. olan takimda 8 maçta, 48 sayi, 32 ribaund, 11 asist ve 9 top çalma üreten Carter, tüm sezon boyunca açik sahada fast break organizasyonlarinda Tar Heel seyircilerine inanilmaz hava hareketleri seyrettirmeyi basardi. 

NCAA’LERDE IKINCI YIL VE ILK FINAL FOUR 

Üniversitedeki ilk senesinde muhteşem smaçları ile büyük bir hayran kitlesi yaratan Carter, ikinci sezonunda büyük gelişme gösterdi. 1995-96 sezonunun ardından NBA’e gitmeyi tercih eden McInnis’in (Denver tarafından 2. tur 37. sırada draft edildi.) takimdan ayrılması, coach Smith’in Carter’in oyunda kaldigi süreyi maç basina 28 dakikaya çıkarmasına neden oldu. Bu fırsatı iyi değerlendiren Carter 13.0 sayı, 4.5 ribaunt, 2.4 asist ve 1.4 top çalma ortalamaları ile NCAA’ler deki 2. sezonu tamamladı. Playofflar da, çeyrek finalde Lousville maçında 18 sayi üreterek, 15 sayı ile oynayan Jamison ile birlikte UNC’yi 14. defa Final Four’a sokmayı başaran Carter, yari finalde Arizona potasına 8 şayisi smaçtan olmak üzere 21 sayı gönderse de 66-58’lik yenilgiyi önleyemedi. Ayni yıl NBA’de slam dunk sampiyonluguna ulasan Kobe Bryant’in yarisma içerisinde yaptigi bir çok hareketi, NCAA’de maç içinde rakip oyuncularin savunmalarina karsi yapan Carter, oynadigi süre ile orantili olarak artan hava hareketleri ile sadece okulunun degil Amerikanin ve dünyanin hayranlikla seyrettigi bir oyuncu olmustu. Ama o sadece zıplama kabiliyeti ile anılmak istemiyordu. Chicago şehrinin yetiştirdiği en büyük smaç makinesi Ronnie Fields, gibi sadece smaçları ile tanınmak ve NBA’e gidemeyip CBA’de veya diger küçük liglerde kaybolup gitmek istemiyordu. Bu sebeple de 2. senesinin yazini bol bol sut idami yaparak geçirdi. 1997-98 sezonunda basari grafigini yükseltmeye devam eden Carter, %59 saha içi, %41 üç sayi yüzdeleri ile 15.6 sayi, 5.1 ribaund, 2.0 asist ortalamalariyla 3. yilini tamamladi ve John Wooden All-Amerika takimina seçildi. Ayrica normal sezonun ardindan stres dolu NCAA Turnuvasinda da harika maçlar çikardi. Ilk turda Navy’e 14 sayi, ikinci turda UNC Charlotte’a 24 sayi, 7 ribaund, sweet-16’da Michigan State’e 20 sayi, 10 ribaund, elite-8’de Conneticut’a 12 sayi atan Carter, UNC’yi ard arda 2.defa final four’a tasiyan oyuncularin basindaydi. Final Four maçinda Utah Üniversitesi karsisinda, sezonun en degerli oyuncusu seçilen takim arkadasi Jamison’dan daha basarili olan Carter, 65-59’luk yenilgiye mani olamadi. Üniversite kariyerindeki son maçinda sahanin en skorer oyuncusu olan Carter 21 sayi, 5 ribaund ve 3 blok ile NCAA kariyerine noktayi koydu. 1997-98 NCAA sezonunun ardindan Maryland coach’u Gary Williams, Carter için “en iyi takim oyunu oynayan yildiz oyuncu” nitelemesini yapiyordu. Carter, NCAA Turnuvasinda oldukça basarili olup bir çok NBA menajerinin dikkatini çekince 4. seneyi beklemeden profesyonel olmaya karar verdi. Aslinda 3 yildir oynadigi oyunla bir çok menajer onu draftta seçilecek oyuncular arasina koymustu ama Final Four’daki oyunu degerini daha da arttirdi. Birde NBA’de seyirci sayisinin düsmesi, Michael Jordan’in basketbolü biraktiktan sonra yerine geçecek spektaküler ve örnek -üniversite tahsili almis, adi kavga, hirsizlik ve adi suçlara karismamis- bir oyuncunun NBA tarafindan hala lanse edilememesi, (Grant Hill, bu örnek oyuncularin basindayken sakatliklar sebebi ile beklentileri ne yazik ki karsilayamadi.) Carter’in yolunu biraz daha aralamisti. Evet Carter, 3 yil boyunca 103 maçta formasini giydigi ve 12.3 sayi, 5.1 ribaund, 2.0 asist, 1.1 top çalma, 0.8 blok ortalamalari ile oynadigi North Carolina Üniversitesine veda ederek 1998 NBA Draftina katildi. 

1998-99 NBA SEZONUNUN EN DEGERLI ROOKIE OYUNCUSU 

1998 NBA Draftinda 5. sirada Golden State tarafindan seçilen Carter, ayni gece 4. sirada Torontotarafindan draft edilen takim arkadasi Jamison’a karsilik Raptors’in yolunu tutuyordu. Fakat NBA komisyonu ile Oyuncular Komitesinin 1997-98 sezonun hemen ardindan anlasmazliga düsmesi ile ortaya çikan lokavt, Carter’in NBA liginde oynayacagi ilk sezonu tehlikeye soktu. Önce sezon öncesi hazirlik kamplari iptal edildi, ardindan da Kasim’in basinda start alacagi belirtilen lig durduruldu. Iki taraf arasindaki anlasma ancak Ocak ayinin sonunda saglanabildi. (Hatirlarsaniz Yunanistan’da, 1998 Temmuz Ayinda düzenlenen dünya sampiyonasina da NBA oyunculari istirak etmemis ve Amerika Milli Takimi ancak 3. sirayi alabilmisti.) Ama Carter bu bosluktan istifade edip özel antrenörler esliginde bol bol çalisti ve 5 Subat 1999 günü Boston Celtics takimina karsi ilk NBA maçina çikti. Maça ilk 5 baslayan Carter, ilk periyodunun 4 dakikasinda bir jump shot ile NBA kariyerinin ilk sayisini kaydetti. Ikinci periyodun 6 dakikasinda ise ilk muhtesem turnikelerinden birine imzayi atiyordu. Ama beklenen hareketi maçin son periyoduna saklamisti. Maçin bitimine 5:33 kala Charles Oakley’in pasi ile jeneriklere geçecek ilk smacini Paul Pierce’in üzerinden yaparken, Boston seyircisi bile bu hareketi ayakta alkisliyordu. Bu ilk maçta 30 dakika oyunda kalip 16 sayi, 3 ribaund, 2 asist ve 2 top çalma üreten Carter takimina 103-92’lik galibiyeti getiriyordu. Iki deplasman maçindan sonra sezonun 3. maçinda Toronto seyircisinin önünde çikan Carter, 5’i ikinci yarida olmak üzere 6 smaç ile tam bir show gerçeklestirirken maçi da 22 sayi ile tamamladi. Ligin 7. maçinda (yeni salonlari Air Canada’nin açilis maçi) ise 4’ü ikinci periyotta olmak üzere 5 smaç ile Vancouver’a karsi 27 sayi atmayi basardi. 25 Mart’ta Houston karsisinda 32 sayi ile ilk sezonunun en yüksek skoruna ulasan Carter, Mart ve Nisan’da ayin en iyi rookie oyuncusu, 22 Mart’ta da haftanin oyuncusu seçildi. Regular sezonda 50 maçin 49’unda sahaya ilk 5’te çikarken, 3 kez 30 sayi, 23 kez 20 sayi barajini geçmeyi basardi. Ayrica 6 kere de double-double yapti. Toronto 23 galibiyet, 27 maglubiyet ile %46’lik kazanma orani ile bir takim rekoru kirarken ne yazik ki playoff’lara kalamadi.


1 yorum:

Juduras dedi ki...

Adamım yaa,basketbolu bıraktıracak derecedeki sakatlıkları olmasaydı vince çok daha iyi yerlerde olurdu,gerçek bir unrated oyuncu

Yorum Gönder